TÜRKİYE ORMANLARININ ÖNEMLİ AĞAÇLARININ ÖZELLİKLERİ
Ladin
Çamgiller familyasının Picea cinsinden Kuzey yarıkürenin ılıman ve soğuk bölgelerinde yayılış gösteren ağaç türlerine verilen ad.
Ülkemizde Doğu Karadeniz dağlarının denize bakan yüksek kesimlerinde saf ya da karışık ormanlar kuran türü Doğu ladinidir (P. Orientalis, Y). Ülkemizde 146.300 hektar saf Ladin ormanı bulunmaktadır.
Uzaktan bakıldığında göknara benzese de piramide benzer tepesi ve sarkık dalları ile ondan ayırt edilebilir. Boyu 40-50 m'ye kadar ulaşabilir. İğne yaprakları kısa, sivri uçlu ve kesitli dört köşedir. Olgunlaşmış kozalağının pulları dağılmaz.
Göknar
40 m'ye kadar boylanabilen göknarlar, kendine özgü formu, gövde kabuğu iğne yaprakları ve hatta kokusu ile Çamgiller familyasının diğer türlerinden ayırt edilebilir. Yapraklarının alt yüzeyinde beyaz çizgiler vardır. Kozalaklar sonbaharda olgunlaşınca pulları dökülür. Ülkemizde 213.652 hektar saf göknar ormanı bulunmaktadır.
Yaz-kış yeşil, boylu orman ağaçlarıdır. Piramidal veya dar konik bir şekilde gelişme gösterir. Gövde genel olarak çatallanma göstermez, dallar gövdeye çevrel olarak dizilmiştir. Kozalakları yukarıya doğru dik olarak durur. Bu özelliği ile kozalakları aşağıya bakan ladinlerde ayrılır. Kökleri kuvvetli ve kazık köktür.
Göknar türleri genellikle yarı gölge ortamlarda iyi gelişme gösterir. Nemli ve verimli orman topraklarını tercih ederler. Ancak nemli, kumlu, veya killi topraklarda da iyi gelişirler. Kireçli topraklardan hoşlanmazlar Hava nisibi nemini yüksek, yaz aylarını yağışlı ve serin olmasını isterler.
KIzIlağaç
Trakya, Marmara çevresi, Batı Karadeniz ve Doğu Karadeniz'de saf ve karışık olarak yayılış gösteren kızılağaç, boyu 20 m'yi aşabilen, esmer kabuklu, seyrek dallı bir ağaçtır
Türkiye'de doğal olarak; adi kızılağaç (Alnus glutinosa) ve doğu kızılağacı (Alnus orientalis) olmak üzere 2 tür; ve adi kızılağacın da 4 alt türü bulunmaktadır.
Karadeniz Bölgesi’nin her bölümünde yetişir. Ayrıca Trakya ve Marmara bölgelerimizde de yetişmektedir.
KayIn
Kışın yaprağını döken orman ağaçlarıdır. Sürgünler pseudoterminal tomurcukludur ve yan tomurcuklar iki sıralı sarmal dizilirler. Çok sayıda pullarla örtülmüş bulunan iğ biçimindeki sivri uçlu ve büyük tomurcuklar sürgünlere yatık değil, onlarla açı yapacak şekilde dizilmiştir. Yaprak ayası dişli veya düzdür; nispeten kısa bir sapı, zamanla dökülen şerit halinde kulakçıkları vardır. Açık gri veya koyu gri renkli kabukları ağaçların hayatı boyunca çatlamadan düz ve pürüzsüz kalır. Üç köşeli kızılkestane renkli, sert kabuklu meyve nus büyüktür. Olgulaşınca kupula 4 parçaya ayrılır. İçindeki 2 adet nus meyve dökülür. Meyvelerin tohumu yağlıdır.
Türkiye'de doğal olarak 2 türü bulunur. Bunlar doğu kayını ve Avrupa kayını'dır.
Daha çok kuzey bölgelerimizde görülür. Nur dağları kuzey yamaçları ile İçbatı Anadolu dağlarının kuzey yamaçlarında bulunur.
KIzIlçam
Akdeniz'e özgü 5-20 m. boylarında hızlı büyüyen kalın dallı bir çam türü. Genç sürgünleri kalın ve kızıl renktedir. Kabuk genç bireylerde düzgün boz renkte iken yaşlılarda derince yarılır, esmer kırmızımsı renkte ve kalın kabu durumunda görülür. İğne yapraklar 10-16 cm uzunluğunda kalın sert ve koyu yeşil renktedir. Kozalak 6-11 cm boyunda, parlak açık kahverengi olup topaç biçimindedir. Çok kısa saplı kozalak sürgünlere dik oturur ya da yan durumlu olarak çoğunlukla 2-6 adedi bir arada çevrel olarak bulunur.
Dünyanın en geniş kızılçam yayılma alanı Türkiye’dedir. Akdeniz ve Ege dışında Siirt çevresi,Erbaa-Niksar-Gökırmak- Devrez vadilerinde yetişir. En hızlı büyüyen orman ağaçlarının başında gelir
Türkiye'de yaklaşık 3.729.866 hektar saf kızılçam ormanı bulunmaktadır.
Karaçam
35-40 m boy yapar. Yaşlı bireylerde gövde derin çatlaklıdır, kalın ve esmer kabukları vardır. Bol reçineli tomurcuklar büyük, silindirik ve uçları sivri, tomurcuk pullarının kenarları kirpiklidir. Sürgün ucunda bulunan yapraklar tomurcuğa doğru yönelmiş olduğundan "çanak" görünümünde bir boşluk oluşturur. 4-8 cm uzunluğundaki iğne yapraklar koyu yeşil ve serttir Yumurtamsı konik görünümdeki kozalakları simetrik ve yok denecek kadar kısa saplıdır. Kozalak boyu 3 cm. civarındadır.
Tüm kıyı bölgelerimizin dağlarında bulunmaktadır. İç kesim steplerine kadar sokulan ağaç türüdür.
FIstIk çamI
Ege, Akdeniz sahilleri yayılış gösteren çam türü.
Gençken yuvarlak, yaşlı halde dağınık şemsiye gibi bir yapıya sahiptir. Gençken kuvvetli büyür. 1,5-20 cm boy yapar. Düzgün bir gövdeye ve bu gövdeden dik olarak çıkan yatay duruluş dallara sahiptir. İğne yaprakları parlak açık yeşil renkli, 10-20 cm uzunlukta ve uç kısmı sivridir. 4 yıl ömürleri vardır. kozalakları kestane renginde, yumurtamsı veya yuvarlak 10-15 cm uzunluk, 6-10 cm genişlikte, çok kısa saplı ve genellikle reçinelidir. Tek veya iki tanesi karşılıklı dizilmiştir. Tohumları sert, soluk kırmızı, uzunca ters yumurta biçiminde ve 3. yıl da olgunlaşır.
Yetişme yeri bakımından titizlik gerektirmeyen, fakir, kumlu, kireçli veya killi topraklarda, kurak iklimlerde yetişir. Güneşli yerleri sever. Soğuk ve sert iklimlerde gelişemez. Işık isteği fazladır.
SarIçam
Adını, levhalar halinde ayrılan gövde kabuğunun tilki sarısı renginden alır. Narin gövdeli, sivri tepeli ve ince dallı bir ağaçtır. Yetişkin bireylerinin boyu 40 metreyi aşar. İğne yaprakları ikili, mavi-yeşil, kıvrık, sık dizilmiş, genellikle 4-5 cm uzunlukta, uçları sivri, genellikle 2-3 yıl, nadir olarak da 4-5 yıl ömrü vardır. Kozalakları mat gri-kahverengi, konik, kısa veya uzun saplı uçları aşağıya doğru yönelmiş, tek veya 2-3'ü bir arada, 3-7 cm uzunluk ve 2-4 cm genişliktedir. Tohumları gri veya siyahımsı yumurta biçimindedir.
Uygun yerlerde hızlı gelişir. Soğuk iklim ve rüzgarına karşı dayanıklı, bol güneş ister. Kumlu ve killi topraklarda gelişebilir. Nisbi nemi çok düşük olan iklimlerde ve kuru topraklarda gelişemez. Kazık kökleri sayesinde fırtınalara dayanıklıdır.
Türkiye'de Batı ve Doğu karadeniz'de güneye bakan yamaçlarda, Doğu Anadolu'da Sarıkamış'da, Güney Marmara ve güneydeki sınırını Kayseri Pınarbaşı'da yapar.
Meşe
Ülkemizin hemen her bölgesinde türlerine bağlı olarak yayılış gösterir. 25m boya ve 2m çapa erişebilen geniş tepeli ağaçlardan, 3-5 m boya sahip çalılara kadar değişen türleri vardır. Yaprakları da formları gibi değişkenlik gösterebilir, loplu, dişli ya da düz kenarlıdır. Ülkemizde 747.856 hektar koru ve 4.984.149 hektar baltalık meşe ormanı bulunmaktadır.
Bu bitkilerin gövdeleri düzgün, kabuk önceleri düzgün, sonraları kalın ve yırtılmış durumda olup, esmer renktedir. Kökleri yanlara ve derinlere çok gider. Çok su tüketir. Yaprakları da formları gibi değişkenlik gösterebilir, loplu, dişli ya da düz kenarlıdır. "Palamut" adı verilen silindirik meyveleri bir kadeh içinde yer alır. Bazı türlerinin palamudu büyük ve tırnaklı olur. Tanen bakımından zengin olan bu tür palamudun şırası sepcilikte ve boya sanayiinde kullanılır. İçinde pelit denilen tohumu vardır. Pelit doku bakımından kestaneye benzer. Ancak, tadı acı olduğu için hayvan yemi olarak değerlendirilir. Meşe, alakabak kuşu ve sincabın kışın yemek için toprağa gömdüğü ya da kendillğinden toprağa karışan pelitlerden ürer.
Odunlarının anatomik özelliklerine göre kırmızı meşeler, ak meşeler ve herdem yeşil meşeler olmak üzere üçe ayrılır.
TEMA vakfı, 10 milyar meşe projesini öneriyor. Türkiye'de doğal olarak 18 meşe türü bulunur
Ihlamur
Boyları 20-30 m'ye kadar ulaşabilir. Büyüklüğü 5-10 cm arasında değişen yaprakları genellikle yürek şeklinde ve çarpık, kenarları dişli ve uzun saplıdır. Sarkık çiçek demetleri sarımsı bir renge ve karakteristik bir kokuya sahiptir. Çok geç açan bu çiçekler (Haziran-Temmuz) kurutularak çay gibi içilir.
Ardıç
Ardıç ağacı tohumlarını yere döker ancak bu tohumlar bir ardıç kuşu (Karatavuk) tarafından yenmedikçe hiçbir işe yaramaz. Ardıç kuşunun sindirim sisteminde ardıç ağacının tohumlarının kabukları açılır. Ardıç kuşu dışkısı ile birlikte toprağa karışan tohumlar tutar.
Nisan-Mayıs aylarında çiçek açan, 1-9 m yüksekliğinde, kışın yaprağını dökmeyen ve siyahımsı mor yuvarlak meyvaları olan bir bitkidir.
Yurdumuzda Trakya, Ege ve Akdeniz bölgelerinde bol miktarda Ardıç ağacı mevcuttur.
Kestane
Kuzey Anadolu ve Marmara Bölgesi'nde yayılış gösterir. Türkiye'de doğal olarak yetişen tek kestane türü olan "Anadolu kestanesi" 30 m boya erişebilen, geniş tepeli bir ağaçtır. Ülkemizde 25.278 hektar koru, 3.614 hektar baltalık kestane ormanı bulunmaktadır. Gençken düzgün olan gövde kabukları yaşlandıkça çatlaklı bir görünüm alır. Mızraksı yapraklarının kenarları kaba dişlidir. Çiçekleri önemli bir bal kaynağı olan kestanenin meyvesi de ekonomik değere sahiptir.
Tohumları Güney Avrupa ile Güneybatı ve Doğu Asya'da yaygın olarak tüketilmektedir. Orta çağlarda Güney Avrupa'da yeterli buğday ununa sahip olamayan orman toplulukları temel karbonhidrat kaynağı olarak tamamen kestaneye bağlı kalmaktaydılar.
Tohumlar, ateşte közlenmiş, haşlanmış veya suda kaynatılmiş olarak tüketilir. İlkine çoğunlukla 'kestane kebap' denilmektedir, bu yöntem, kestane tohumları üst kısımları hafifçe çizildikten sonra, 200-220 °C ısıda 10-15 dakika süreyle fırına verilek hazırlanır.
Kaynak: http://tr.wikipedia.org
mehmet bekil
|