servet34
  Bizans Mimarisi
 

Bizans Mimarisi

 

Sanat - Sanat Tarihi

Doğu mimarlığının etkisinde kalan ve bu etki içinde gelişen Bizans mimarîsi, bir tuğla mimarîsidir. Bunun yam sıra mal­zeme olarak taş, bazen taş ve tuğla birlikte (almaşık) kullanılmıştır. Bu mi-
marlıkta en önemli yapı bazilikadır.

 

Bazilika Kiliseler ve Ayasofya: Bizans İmparatorluğu içinde serbestçe yapılan, kullanımına ve gösterişli olmasına özen gösterilen ilk kiliseler "bazilika" plânındadır. Bazilika, Hellenistik ve Roma döneminde, açık pazarı ve mahkemesi bulunan büyük salonlara verilen addır.

 

Hristiyan bazilikaları, boyu eninden uzun, geniş dik dörtgen salonlardır. Her iki yanda, orta bölmeden sütun dizileriyle ayrılan daha dar ve alçak bölmeler vardır. Topluluğun bir araya geldiği ortadaki önemli salona orta nef, daha alçak olan yan bölmelere de yan nef veya kanat adı verilir. Bazili­kaların çoğunda orta nef, ağaç kirişlerle yüksek biçimde; yan nefler ise basık biçimde örtülmüştür.

 

Dipte toplantı ya da ayinin yöneticisinin durduğu (apsis) adı verilen ya­rım daireli boşluk vardır. Apsisin önünde ise koro alam bulunmaktadır. Yarım daire biçimli apsis boşluğunun üzeri, taştan yarım kubbe ile örtülüdür.

İtalya, Anadolu, Yunanistan, Mısır, Filistin ve Suriye gibi, o günkü Bi­zans toprakları içinde olan ülkelerde pek çok sayıda bazilikalar yapılmış, birçoğu bu güne kadar gelebilmiştir.

VI. yy.'da bazilikaların üzeri tahta çatılar yerine tonoz kemerler ya da kubbelerle örtülmüştür. Kubbeli bazilikaların en görkemli örneği İstanbul'­daki "Ayasofya"dır. Bu eser dik dörtgen plân üzerine oturmuştur. Bunun batısına yerleştirilen narteks, yani giriş bölümü vardır. Narteksin önüne de bir atrium (iç avlu) gelmiştir.

Ayasofya'nın dış yüzeyindeki tuğlaları sıvalıdır. Yine tuğla ile örülen kubbeler kurşunla kaplıdır. İç duvarlar, payandalar ve zemin çeşitli mer­merlerle; tonoz ve kubbeler ise mozaiklerle kaplanmıştır. 1453'den sonra cami olarak kullanılan Ayasofya, 1933Men sonra müze hâline getirilmiştir.

Haç Plânlı Kiliseler: Ahşap örtülü ve kubbeli bazilika kiliselerden sonra, Bizans mimarlığımn ikinci kilise tipi "haç plânlı" olanlardır. VIII. yy.'dan başlayarak yapılan bu kiliseler kare plânlıdır. Karenin ortasında dört fılayağı üzerinde bir kubbe oturtulmaktadır. Kubbenin ağırlığı da dört taraftan, eksenleri birbirine dikey olan beşik kemer tarafından karşılanmaktadır. Bu kubbe ve kemer sistemi zemine yansıtıldığından, dört kolu birbirine eşit bir haç (Yunan haçı) oluşmaktadır. Ortada yer alan ana kubbe dışında, dört kol üzerine de kubbeler konarak sayı beşe çıkarılmıştır. Doğuda

bir apsis, batıda ise narteks yer al­maktadır.

Haç plânlı kiliseler, başta İstanbul olmak  üzere, Anadolu'nun  birçok yerinde yapılmıştır. 

Ayasofya'nın yapımından başlayıp, Bizans'ın sona erişine kadarki (1453) zaman içinde yapılan kiliselerin plânında belli bir standartlaşma vardır. Ge­nellikle uzun kenarların boyu 10 m.'yi geçmeyen, kubbelerin de 4 m. civa­rında kaldığı haç plânlı kubbeli yapı tipi esas olmuştur. Bu standartlaşmaya gitmenin bir nedeni, kubbelerin yapımn beden duvarlarına kolaylıkla oturtulabilmesidir. Kubbenin yayılma gücü de, yapımn haç biçimi üzerine hem sağlam ve hem de kolaylıkla dağılabilmektedir.

 

Sivil ve askerî mimari. İstanbul ve Anadolu'nun birçok yerinde, şehirlerin et­rafını çevreleyen surlar olmak üzere, kale­ler, çeşitli saraylar, su kemerleri, köprü­ler, yer altı yollan, direkli caddeler, üzeri kapalı ya da açık sarnıçlar gibi pek çok Bizans sivil ve askerî yapılar inşa edil­miştir.

 

İstanbul'daki surlar, Tekfur Sarayı, Yerebatan ve Binbirdirek sarnıçları, Valens Su Ke­meri, Çukurbostan Açık Sarnıcı, Dikilitaş, Çemberlitaş Bizans mimarîsinin dev boyutlu yapıları ara­sındadırlar.

Hadrianapolis Kalesi (Edirne), Eskihisar Kalesi (Gebze), Karamanağa Köp­rüsü (Malatya), Amasra Kalesi, Laskarisler Sarayı (İzmir), Side ve Efes gibi antik kentlerde yapılan çeşmeler vb. Ana­dolu'da yapılan Bizans yapılarının ba­zılarıdır.

Resim: Ayasofya'nnı kesit-plân çizimi. Doğu dünyasının bu en büyük kilisesinin projesi üzerinde çalışan çok sayıda mimar arasında en ünlüleri, Aydınlı Anthemios ile Miletli isidoros'dur. 1-Ana kubbe, 2,3-Kubbe ve yarım kubbe bingilleri, 4,5-Sağ ve soldaki yarım kubbeler ile kemer taşıyıcıları, 6-Yarım kubbeleri kemerlere ulaştıran çeyrek küreler (eksedralar), 7-Kubbelerin dayandığı ana payandalar, 8,9-Payandaların dayandığı kemer, 10-Tonoz, 11,12'Tonozla iletilen kuzey-güney ağırlığını taşıyan dirsekler, 13,14-Kemerler üzerinde yer alan kubbeler.

 

 
   
 
made by SERVET Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol